Sebze Zararlısı Hemipterler ve Lepidopterler

1 Sebze Zararlısı Hemipterler ve Lepidopterler ...
Author: Eser Kıraç
0 downloads 15 Views

1 Sebze Zararlısı Hemipterler ve Lepidopterler

2 Takım: Hemiptera Familya: Miridae (Bitki tahtakuruları) Orthops campestris (Havuç Tahtakurusu) Tanınması: Vücut uzunca oval biçimde mm uzunluktadır. Genellikle renkleri parlak sarıdan esmer renge kadar değişir. Vücut üzerinde siyahımsı lekeler bulunur. Yayılışı: Ülkemizin büyük bir kısmında bulunursa da Batı ve Orta Anadolu Bölgelerinde daha fazla görülür. Konukçuları: Erginler değişik bitkilerde bulunursa da özellikle Umbelliferae familyası bitki türlerinde yaşar. Sebzelerden başta havuç, kereviz, maydanoz, dereotu gibi bitkilerde zarar yapar.

3 Biyolojisi ve zararı: Genellikle kışı ergin halde değişik yerlerde geçirirler. İlkbaharda kışlaklarından çıkan erginler önce yeni çıkmakta olan yabani ve kültür Umbelliferae türlerinde beslenirler. Daha sonra dişiler çiftleşerek yumurtalarını bitkilerin yaprak ve tomurcukları içine bırakırlar. Bir dişi yaklaşık ömür boyu 50 yumurta bırakır. Çıkan nimfler tomurcuk, çiçek ve daha sonra da tohumlarla beslenirler. Haziran ve temmuzda yoğun populasyonlar oluşturabilirler. Erginler sonbaharda en geç kasım ayında kışlak yerlerine çekilirler. Ülkemizde yılda 1-3 döl verir. Savaşı: Havuçlarda iki tabla başına bir ergin geldiğinde ekonomik zarar yapabilmektedir. Bu durumda kimyasal savaşıma başlanır.

4 Familya: Pentatomidae (Anteni beşparçalı tahtakuruları)Eurydema ventrale (Geniş vücutlu lahana piskokuluböceği) Tanımı: Ergin yassı ve genişçe vücutludur. Baş, pronotum, corıum ve scutellum siyah,kırmızı ya da açık renkte lekelerle süslüdür.Vücudun alt kısmı açık sarı veya kırmızımsı renkte olup küçük siyah lekelerle de bezenmiştir. Thorax üzerinde 6 adet büyük siyah leke bulunur ve bunlar bazen birbirlerine kaynaşmış olabilir. Abdomen’in üst kısmı kırmızımsı renktedir. Vücut uzunluğu 8-9mm’dir. Yayılışı: Yurdumuzun hemen her yerinde az veya çok rastlanır. Zararı ve konukçuları: Özellikle Cruciferae familyası bitkileri başta lahana, karnabahar, turp, kolza, şalgam’da bulunur ve zarar yapar. Ayrıca hardal ve diğer yabani cruciferae bitkileri ile keditırnağı=gerber(Capparis spinosa L.)’de de bol olarak rastlanır. Özellikle bu sonuncu bitki üzerinde Batı ve Güney Anadolu bölgelerinde bütün yaz devamınca görülür ve büyük populasyonlar oluşturur.

5 Ergin ve nimfleri bitkilerin yapraklarını çiçek ve tohumlarını sokup emerler. Yapraklarda beslenilen yerlerde sarımsı lekeler meydana gelir. Yoğun populasyonların bulunduğu yapraklar pörsür ve kurur. Ayrıca böcekler gezindiği yerlere pis koku sıvılarını da bulaştırarak onları kokutur. Yurdumuzda kültür bitkilerinde yoğun populasyonlarına genellikle az rastlanmaktadır. Buna karşılık Capparis spinosa’da gerçekten yazın yoğun populasyonlar oluşturur ve bu bitkiden makbul olan turşu yapma olanağı ortadan kalkar.

6 Biyolojisi Kışı cinsel olgunluğa erişmemiş erginler halinde muhtelif yerlerde geçirir. İlkbaharda yerine göre marttan itibaren kışlak yerlerini terk eder ve kültür, ya da yabani Cruciferae bitkilerine geçer. Burada bir taraftan beslenen dişiler bir taraftan da çiftleşirler. Dişiler yumurtalarını bitki yapraklarının çoğunlukla alt yüzlerine, fakat bu arada da yaprak ve çiçek saplarına da bırakırlar. Dişi, bir yumurta kümesini bıraktıktan 2-3 gün sonra yine diğer bir yumurta kümesini bırakır. Dişi yumurta bırakırken genital organından salgıladığı renksiz bir sıvı, yumurtanın üstünden aşağı doğru akar ve daha sonra bu sıvı yaprak yüzeyine gelerek sertleşir ve yumurtayı da yaprağa yapıştırır.

7 Bir dişi hayatı boyunca kadar yumurta bırakır ve bu miktar yumurtayı da 2-4 haftalık sürede bırakır. Yumurtaların açılma süresi iklim koşullarına göre değişir. Düşük sıcaklıkta, örneğin 18Cºde ortalama 2 haftada açılan yumurtalar 25Cºde bir haftada açılır. Yumurtadan çıkan nimfler ilk gömleklerini değiştirinceye kadar toplu halde aynı yumurta kümesi üzerinde ve yakınında bulunurlar. Bu birinci dönemdeki nimfler beslenmezler. 2. döneme geçen nimfler dağılmaya ve bulunduğu bitkinin çeşitli yerlerine giderek beslenmeye ve gerçek zararlarını yapmaya başlarlar ve beş nimf dönemi geçirdikten sonra ergin hale gelirler. Bu ilk erginler yurdumuzun ılıman ve sıcak yerlerinde takriben mayıs, daha serin olan iç veya kuzey kesimlerinde, ya da yüksek yerlerinde haziran ayından itibaren doğada görülür.

8 Yurdumuzda yerine göre yılda 2-4 döl verir.Sonbaharda erginler yerine göre ekim veya kasım ayından itibaren kışlak yerlerine çekilir. Diğer pek çok pentatomid türlerinde olduğu gibi E. ventrale’nin de doğada çoğalmasını önleyen birçok düşmanı vardır. Yurdumuzda bazı yerlerde ve bazı mevsimlerde yumurtaların % 90’dan fazlasının bu parazitler tarafından parazitlendiği görülür. Bu nedenle yapılacak savaşta doğal düşmanların durumlarını daima dikkate alaraktan karar vermelidir.

9 Savaşı: 1) Devamlı olarak her yıl aynı tarlalarda lahana, karnabahar, şalgam ve benzeri bitkilerin yetiştirilmemesine özen göstermek gerekir. Yani uygun bir münavebe uygulamak faydalıdır. 2)İlkbaharda, tarlalarda E.ventrale’nin yaşayabileceği Cruciferae bitkilerini yok etmelidir. 3)Fazla populasyona sahip olan ve doğal düşmanlarında etkili olmadığı yerlerde ilaçlı savaşa başvurulabilir.

10 E. ornatum (Lahana kokuluböceği)Tanımı: Genel görünüş, renk ve desen itibariyle E. ventrale’ye çok benzer. Öyle ki birçok hallerde ondan ayırmak oldukça güçtür.Vücudun dar ve daha konveks olması ile önceki türden ayrılır. Boy itibariyle de ondan daha küçüktür. Asıl olarak erkek genital segmentine bakmak suretiyle bu iki tür birbirinden kolaylıkla ayrılır. Vücut uzunluğu 6,5-8,5mm’dir. Yayılışı ve Zararı: Takriben E.ventrale’nin bulunduğu yerlerde bu tür de bulunur. Zararı, biyolojisi, savaşı ve konukçu bitkileri de onda olduğu gibidir. Ancak bu tür daha polifagdır.

11 E. oleraceum (Küçük vücutlu lahana piskokuluböceği)Tanımı: Önceki türlere benzerse de renk ve boy itibariyle onlardan daha farklıdır. Genel rengi siyah, fakat madensel mavi parıltılı olup thorax, scutellum ve corium üzerinde sarımsı, ya da kırmızımsı renkte lekeler bulunur. Vücut uzunluğu 5-6mm’dir. Yayılışı ve Zararı: Yurdumuzda daha çok yüksek veya serin yerlerde tesadüf edilir. Zararı, biyolojisi ve konukçuları E. ventrale’ye çok benzer. Ancak bu tür yılda bir döl verir ve önceki türlere oranla da daha az önemdedir.

12 Graphosoma lineatum (Havuç cizgili tahtakurusu)Tanımı: Genel rengi kırmızımsı, bazen sarımsı olup baştan itibaren thorax ve scutellum üzerinde uzunluğuna siyah çizgilerle süslenmiştir. Hortum, bacaklar ve antenlerin bazen 2. ve 3. segmentlerin kaideleri hariç diğer kısımları siyahtır. Vücut uzunluğu 9-11mm’dir.

13 Yayılışı: Yurdumuzun her yerinde az veya çok tesadüf edilirse de Batı ve Güney Anadolu’da daha çok görülür. Zararı ve konukçuları: Umbelliferae bitkileri esas konukçularını oluşturur. Özellikle havuç, yabani havuç, kereviz, maydanoz, dereotu ve anason gibi bitkilerde bol olarak rastlanır. Ergin ve nimfleri bu bitkilerin çiçek sapları ile tohumlarını sokup emmek suretiyle zarar yapar. Özellikle tohumlarından yararlanılacak bitkilerde zararlıdır. Populasyonu fazla olan yerlerde önemli zararlara sebep olabilir. Savaşımı: Nezara virudulaya karşı önerilen savaşım yöntemleri bu zararlıya karşı da önerilir.

14 Nezara virudula (Piskokulu yeşilböcek)Tanımı: Genel rengi yeşil olup bazı bireylerde baş ve pronotum’un kenarları ile connexivum sarımsı renkte olabilir. Sonbaharda kışı geçirmek üzere meydana gelen erginler kahverengimsi renkte olabilir. Vücut yassı geniş olup üzeri küçük, sık noktacıklarla kaplıdır. Vücut uzunluğu mm’dir. Yumurtaları küçük, silindirimsi şekilde ve 1,3-1,4mm yüksekliğindedir. Nimfleri ilk dönemlerde koyu lekeli, fakat son dönemlere doğru gittikçe açılır. Yayılışı: Yurdumuzun hemen hemen her tarafında az veya çok rastlanır. Konukçuları: Polifagtır. Başta domates, biber, fasulye olmak üzere birçok sebzeler ile birçok yabani ve kültür bitkisinde beslenir.

15 Zararı ve ekonomik önemi: Ergin ve IZararı ve ekonomik önemi: Ergin ve I. dönem nimfler hariç diğer nimf dönemleri styletleri ile bitkilerin öz suyunu emerek beslenirler ve zarar yaparlar. Bitkinin yaprak, çiçek, sürgün, tomurcuk gibi kısımlarında beslenmekle beraber en çok meyvelerini tercih ederler Beslenme esnasında böcek bitki dokularına toksik etkide bulunan salya da salgılar. Saldırıya uğrayan bitki dokuları, özellikle yaprak ve saklar pörsür, meyvelerde şekil bozuklukları olur. Fasulye ve börülce tanelerinde bozulmalar, biberlerde çürükler, domateslerde sararmalar, fakat iç dokularda sertleşme, su kaybından dolayı süngerimsi bir yapı oluşur ve tat bozulur.

16 Yurdumuzda domates, biber, fasulye de ekonomik düzeydeki zararlarına rastlanmaktadır. N. viridula’nın yaptığı diğer zarar şeklide Nematospara coryli gibi tehlikeli bir hastalık etmenini bitkilere bulaştırmasıdır. Bu nedenle üzerinde önemle durulması gereken türlerden birisidir. Biyolojisi: Kışı cinsel olgunluğa erişmemiş ergin halde değişik yerlerde geçirir. Baharda erkenden kışlak yerlerinden çıkan erginler etrafta bulunan kültür veya yabani bitkilerde beslenmeğe, daha sonra da çiftleşerek dişiler yumurtalarını bırakmaya başlar. İlkbaharda, dişilerde preovipozisyon dönemi 3-4 hafta sürer. Bu dönemde yumurtadan ergin oluncaya kadar geçen süre yerine göre 2-3 ay arasındaki bir zamanı kapsar.

17 Dişiler yumurtalarını düzgün dizili kümeler halinde bırakır ve bir yumurta kümesinde yumurta bulunur. Yumurtalar genellikle bitkilerin yapraklarının alt yüzlerine bırakılır. Bir dişinin hayatı boyunca bıraktığı yumurta sayısı, bitki türüne göre ve bitkide beslendiği organa göre çok değişir. Genellikle meyve veya tohumlarda beslenen bireyler daha fazla yumurta bırakır. Ortalama olarak bir dişinin bıraktığı yumurta sayısı arasında değişir. Yumurtadan çıkan nimfler ilk gömleklerini değiştirinceye kadar yumurta kümesi üzerinde veya yakınında toplu halde bulunurlar ve bu dönemde beslenmezler. Fakat ilk gömleği değiştirerek 2’ci döneme geçtikten sonra bitkilerin muhtelif organlarına dağılarak çok aktif bir hayata başlarlar. 2. döl bireylerinde gelişim daha hızlıdır. Bu dölde yumurtadan ergin oluncaya kadar geçen süre 1,5-2,5 aydır. N.viridula yurdumuzda yerine göre 1-3 döl verir.

18 Bu zararlıların doğada çoğalmasını frenleyen pek çok doğal düşmanı varsa da bunların içinde en önemlisi Asolcus basalis W.(Hym;Scelionidae)’tir. Yurdumuzda N.viridula yumurtalarını bu parazit türünden başka diğer bazı Asolcus türleri de parazitlemektedir. Yerine ve mevsime göre bu parazitler N.viridula yumurtalarını bazen % 98’e kadar parazitleyebilmektedir. Bu nedenle, bu zararlıya karşı yapılan savaşta parazitlerin durumu dikkate alınaraktan karar vermelidir.

19 Doğal düşmanları: Asolcus sp. nr. perrisi (HymDoğal düşmanları: Asolcus sp. nr. perrisi (Hym.: Scelionidae) yumurta parazitoitidir. Ectophasia crassipennis. (Diptera: Tachinidae) ergin parazitotidir. Polistes gallicus (Hym.: Polistidae) predatörüdür. Mekanik mücadele: Erginler toplanarak yok edilmelidir. Biyolojik Mücadele: Doğal düşmanlarının korunması ve etkinliklerinin artırılması için gerekli önlemler alınmalıdır. Yumurta parazitoitlerininbarındığı ağaç, çalı ve çit bitkileri korunmalı ve bu bitkiler ilaçlanmamalıdır. Savaşı: Bu zararlıya karşı savaş oldukça güçtür. Özellikle domates, biber, fasulye gibi birkaç günde bir hasatı yapılan ilaçlı savaş son derece güç olup ilaçlama zamanı ile hasat arasında geçmesi gereken süreyi iyi şekilde ayarlamak gerekir. Bitki başına ortalama “5 adet ergin+nimf” bulunduğunda kimyasal mücadeleye başlanır. En iyisi sebze ve meyvelerde mecbur kalmadıkça ilaçlı savaşa başvurulmamalıdır.

20 Dolycoris baccarum Dut kımılıTanımı: Erginlerde vücut yassıca ve geniştir. Toraksın üst yüzeyinde hakim renk açık vişne rengi olup, kirli sarımsı veya esmerimsi renktedir. Vücudun üzeri siyah nokta şeklinde çukurcuklarla kaplı, ayrıca seyrek tüylerle örtülüdür Antenler 5 segmentli olup, üzeri tüylüdür. İlk anten segmenti açık sarı, diğerleri siyah renklidir. Dişinin boyu ortalama 12 mm, erkeğin boyu ise 11 mm'dir. Yumurtaların rengi çoğunlukla kremimsi sarıdır. Bazen pembe renkli de olabilir. Yumurtalar fıçı biçiminde, alt ve üst tarafları birbirine yakın genişliktedir. Yumurta kabuğunun üzerinde değişik şekilli desenler bulunur. Dairesel şekilde yumurta kapağı vardır. Yumurtanın boyu ortalama 1.11 mm, eni 0.82 mm'dir. Yumurtalar yan yana ve bitişik sıralardan oluşan kümeler halinde bırakılır. Dut kımılı'nın 5 nimf dönemi vardır. İlk nimf dönemlerinde baş ve toraks siyah, abdomen ise açık sarı renklidir. Dönem ilerledikçe ergine benzemeye başlarlar. Vücut üzerinde tüyler vardır. Toraks ve abdomende her döneme özgü desenler bulunur. Son dönem nimflerin rengi açık saman sarısı renktedir.

21 Konukcuları: D. baccarum polifag bir zararlıdırKonukcuları: D. baccarum polifag bir zararlıdır. Özellikle Compositae familyasına bağlı türlerde beslenmektedir. Ayrıca mercimek ve nohutta zararlıdır. Sebzelerden ise domates ve biberde zararlıdır.

22 Dut kımılı, kış dönemini dağların yüksek yerlerinde başta kirpi otu, geven, zırotu gibi çok yıllık bitki örtüsü ve taşların altında, toprak çatlakları içinde ergin dönemde geçirir. İlkbaharda havaların ısınması ile birlikte ortalama günlük sıcaklık 14°C üzerine çıktığı zaman kışlakları terk ederek ovalara iner, bir süre geniş yapraklı yabancı otlarda beslenir, nisan ayı ortalarında çiftleşmeye, yaklaşık bir hafta sonra da mercimeğin çiçeklenme döneminde yumurta bırakmaya başlar. Yumurtalar kümeler halinde yaprak, sap, çiçek ve meyve üzerine bırakılır. Bir yumurta kümesinde yumurta bulunabilir. Yumurtalardan gün sonra çıkan 1.dönem nimfler yumurta kabukları üzerinde veya yaprak üzerinde toplu olarak bulunur. 2. nimf dönemine geçtiklerinde dağılarak beslenmeye başlar. Dane oluşumu ile birlikte kapsül ve tanelerde beslenmeyi sürdürür ve hasat olgunluğu dönemine kadar 3., 4. ve 5. nimf dönemlerini geçirir. Hasat dönemine yakın yeni nesil erginler oluşur. Yılda 3-4 döl verirler.

23 Piezodorus lituratus Baklagil pentatomidiTanımı: Vücut uzunluğu mm'dir. Genel rengi açık veya koyu yeşil renkli olup. pronotum'un gerisi koyuca renklidir. Kızıl renkli formları davardır. Vücudun üzeri küçük, derince noktalarla kaplıdır. Antenler kırmızımsı veya sarımsı renktedir. Hortum açık sarımsı renkte olup orta koksalara kadar uzanır. Vücudun alt tarafı ve bacaklar açık sarımsı veya yeşilimsi renktedir. Yumurtalar fıçı biçiminde olup kül renginde ve kirli beyaz enine çizgili desenlidir. Yumurta kabuğu dikenimsi çıkıntılarla kaplıdır. Yumurta kapağı dairesel şekildedir. Yumurtalar genellikle düzgün iki sıralı kümeler halinde bırakılır. Baklagil pentatomidi beş nimf dönemi geçirmektedir. Toraks ve abdomende her döneme özgü desenler bulunmaktadır. Nimf dönemi gündür. Konukcuları: P. lituratus Leguminosae familyasinın sürgün ve tohumları ile beslenmektedir.

24 Baklagil pentatomidi, kış dönemini dağların yüksek yerlerinde başta kirpi otu, kirpi geven, geven gibi çok yıllık bitki örtüsü ve taşların altında; toprak çatlakları arasında, bazen de ağaç kabukları altında eşeysel olgunluğa erişmemiş ergin dönemde geçirmektedir. İlkbaharda havaların ısınması ile birlikte kışlakları terk ederek mercimek alanlarına inmekte ve beslenme faaliyetine başlamaktadır. Bir müddet beslendikten sonra nisan ayı ortalarında çiftleşmeye, yaklaşık bir hafta sonra mercimeğin çiçeklenme döneminde, yumurta bırakmaya başlamaktadır. Yumurtalar iki sıralı kümeler halinde yaprak, sap, çiçek ve meyve üzerine bırakılır. Bir yumurta kümesinde genellikle 14 adet yumurta bulunabilir. Yumurtalardan iklim koşullarına bağlı olarak gün sonra çıkan nimfler kabukları üzerinde veya yaprak üzerinde toplu olarak bulunurlar. 2. nimf dönemine geçtiklerinde dağılarak beslenme faaliyetine başlamaktadırlar. Dane oluşumu ile birlikte kapsül ve tanelerde beslenmeyi sürdürmekte ve hasat olgunluğu dönemine kadar 3., 4. ve 5. nimf dönemlerini geçirmektedirler. Hasat dönemine yakın yeni nesil erginler oluşmaktadır.

25 Heriki türün nimf ve yeni nesil erginleri kapsül içinde gelişmekte olan taneler ile beslenip zararlı olurlar. Nimf ve yeni nesil erginlerin mercimek tanelerinde yaptığı emgi sonucunda tanelerde krater ağzı gibi oluşumlar, büzülmeler gibi tane kabuğunda deformasyonlar meydana gelmektedir. Ayrıca emgi sonucu emgi yerinde tanenin kimyasal yapısı bozulmakta ve bu bozulma sonucunda "tebeşirleşme" adı verilen beyaz unsu bir yapı oluşarak tanenin kalitesi düşmekte ve çimlenme yüzdesi azalmaktadır. Tanede meydana gelen bu zararlanma mercimeğin iç ve dış piyasada pazar değerinin düşmesine neden olmaktadır. Tebeşirleşme etmenleri Türkiye'nin tüm bölgelerinde yaygındır. Tebeşirleşme zararı Güneydoğu Anadolu Bölgesinde kırmızı mercimekte bazı yıllar önemli ürün kaybına neden olmaktadır.

26 Doğal düşmanları: Trissolcus semistriatus, T. grandis, T. choaspes, TDoğal düşmanları: Trissolcus semistriatus, T. grandis, T. choaspes, T. Anitus (Hym.: Scelionidae), Ooncyrtus telenomicida (Hym.: Braconidae), Clylindromyia brassicaria, Ectophasia oblonga, Elomyialateralis, Gymnosoma clavata, G. Desertorum, G. Dolycoridis (Dip.:Tachinidae), Rhinocoris punctiventris (Hem.: Reuvidae)’dir. Savaşımı Kültürel Önlemler: Yabancı ot mücadelesi: Mercimekte tebeşirleşme zararına neden olan P. lituratus ve D. baccarum"un konukçulan arasında özellikle baklagil ve yabancı otlar başta gelmektedir. O nedenle kültür bitkisi alanlarında tarla ekime hazırlanmadan önce sonbaharda ilk yağmurlar yağıp yabancı otlar çimlendikten sonra diskaro veya kültivatör çekilerek yabancı otlara karşı mekanik mücadele uygulanmalıdır.

27 Erkenci çeşitlerin yetiştirilmesi: Kışlamış erginler mevsim başında baklagil yabancı otların yanı sıra mercimekte de beslendiğinden, erken gelişen çeşitlerde nimfler iyi beslenememekte, dolayısıyla popülasyon yoğunluğu düşmektedir. Bu nedenle özellikle kışlak alanlarına yakın yerlerde erkenci çeşitlerin yetiştirilmesine özen gösterilmelidir. Biyolojik mücadele: Zararlının doğal düşmanlarının özellikle ergin ve yumurta parazitoitlerinin korunması ve etkinliğini arttırmak amacıyla; parazitoitlerin barınabilmesi, kışı geçirebilmesi ve çoğalabilmesi için çeşitli türde ağaçlar yetiştirilmelidir. Ayrıca, polikültür tarım yapılması da, parazitoitlerin yazın da çoğalabilecekleri diğer konukçu böceklerin yaşamasına da uygun alan oluşturacaktır. Belirli aralıklarla oluşturulan bu yeşil kuşaklarla parazitoit etkinliğinin arttırılması sağlanmalıdır. Kimyasal Mücadele: Zararlı kışlak alanlarından kademeli iniş yaptığından yumurta bırakma periyodu uzamaktadır. Zararlının polifag bir zararlı olması ve çok sayıda kültür bitkisi ve yabancı otta beslenmesi nedeniyle; tarlada zararlının farklı biyolojik dönemlerine ait bireyler karışık halde bulunmakta, bu nedenle ilaçlı mücadelesi önerilmemektedir.

28 Familya: Rhopalidaea Liorhyssus hyalinus (Marul tohum tahtakurusu) Tanımı: Genel rengi çok değişiktir. Genellikle sarımsı, kırmızımsı, koyu esmer veya siyahımsı renktedir. Abdomen’in üst tarafı çoğunlukla siyah renktedir. Dişilerde abdomen’in uç kısmı küt, erkeklerde ise sivri şekilde son bulur. Vücut uzunluğu 5,0-7,5mm’dir. Yumurtalarına yandan bakıldığında, alt tarafı daha şişkince olan börülce tanesine benzer. Uzunluğu 0,7mm,genişliği ise 0,4mm’dir. Nimfler büyüklük hariç erginlere benzer.

29 Yayılışı: Yurdumuzun hemen hemen her yerinde az veya çok bulunur.Biyolojisi ve zararı: Polifag bir türdür. Sebzelerden ençok marulda bulunur ve zarar yapar. Kışı ergin olarak değişik yerlerde geçirir. Nisan- mayıs ayalarında faaliyete geçerek beslenmeye başlarlar. Çiftleşerek yumurtalarını bitkilerin tohum kapsülü yakınına gruplar halinde bırakırlar. Yılda 5 döl verirler. Ergin ve nimfleri bitkinin tohumlarını sokup-emerek zarar verirler. Bu tohumlar çimlenme güçünü kaybeder.

30 Takım: Lepidoptera Familya: Gelechidae (Pembekurtlar) Phytorimaea operculella (Patates güvesi, tütün gebesi) Tanımı: Erginde kanat açıklığı 10-12mm’dir. Kanatları çok dar olup antenleri vücuttan daha uzundur. Ön kanatlar griye çalan sarı renktedir. Kanat üzerinde 2-3 adet iri ve çok sayıda küçük siyah lekeler bulunur. Kanat kenarları gölgelidir. Arka kanatlar saydam ve gri renkte, saçak tüyleri uzuncadır. Yumurta krem renkli, yuvarlağa yakın beyzi şekilli, 0,5mm boyundadır. Yumurta kabuğu zar gibi yumuşaktır. Açılmaya yakın rengi koyulaşır. Olgun larva krem, pembe veya yeşilimsi renkte, baş koyu kahverengidir. Vücut çıplak, her segment üzerinde birkaç siyah nokta ile duman renginde küçük kıllar bulunur. Olgun larva boyu 9–18mm’dir.

31 Biyolojisi ve Zararı: Patates ve tütün en çok zarar verdiği konukçu bitkilerin başında gelir. Ayrıca patlıcan, domates ve biber konukçuları arasındadır. Kışı depo veya tarlada kalmış patates ve diğer bazı bitki artıkları arasında yumurta veya larva döneminde geçirir. Bölgelere göre erginler mart sonu veya nisan ayı başlarında görülmeye başlarlar. Çiftleşen dişiler yumurtalarını özellikle geceleri patates ve patlıcan yapraklarının alt yüzeyine, çiçek ve tomurcuklara ve sürgünlere bırakır. Bir dişi kadar yumurta bırakabilir. Çıkan larvalar tarlada yaprak ve sürgünlerle beslenir. Gelişmesini tamamlayıp olgunlaşan larvalar patlıcanların tepe sürgünlerinde ve taze yapraklarda ördüğü kokanlar içinde pupa olur. Yılda 3-4 döl verir. Patates yumrusu üzerindeki gözler etrafına bırakılan yumurtalardan çıkan larvalar yumru içine girerek düzgün galeriler açarlar. Ambarda yumurtadan çıkan larvalar patates yumrularında galeriler açarak beslenirler. Zarar görmüş yumrular bakteri ve funguslarla daha çabuk bulaşarak çürürler.

32 Tarlada yumruya bulaşan zararlı, ambarda uygun şartlar bulunca çoğalmaya devam eder.Patates yumrusunda gözlerin zarar gömesi sonucunda, özellikle tohumluk patateslerin tohum özellikleri kaybolur. Patates güvesi dış karantina listesinde yer almaktadır. Ayrıca zararı larvaların yapraklarda iki epidermis arasına girerek galeriler açması ve burada beslenmesi şeklinde olur. Populasyonu yoğun olduğu zaman gövde kısmında da zarar meydana getirebilir. Böylece hem yapraklar hem de sürgünler kuruyabilir. Bazen larvaların taze patlıcan yapraklarında beslenirken salgıladıkları beyaz ipliklerle bunları sararak büktükleri de görülebilir. Çiçeklerde beslendikleri zaman bitkinin meyve bağlaması engellenmiş olur. Bazı yıllar zararı %70’e kadar ulaşabilir.

33 Savaşı: Kültürel önlemler: -Patates güvesi bulaşmalarına engel olmak için patateste boğaz doldurma ve bakım işlemlerinin iyi yapılması gerekir. -Bulaşık yaprak ve sürgünler kopartılıp yok edilmeli, -Hasattan sonra kalan bitki artıkları yok edilmelidir. -Hasat edilen patatesler tarla kenarında yığın yapılmadan depoya taşınmalı, öğleden sonra ve akşamüzeri kelebeklerin yumurta bırakmalarına meydan verilmemeli. -Depolardaki temiz ürünün dışarıdan meydana gelebilecek bulaşmadan korunması için pencerelere kelebeklerin geçemeyeceği sıklıkta kafes tellerinin takılmasına depoya bulaşık çuval ve malzeme konulmamasına, boş depo temizliğine ve ilaçlanmasına özen gösterilmesi gerekir. -Zararlı 10ºC’nin altında gelişemediğinden, patatesler bu sıcaklığın altında emniyette depolanır.

34 Kimyasal mücadele: Patatesin yeşil akşamında patates güvesi zararına rastlanmadığından, tarla döneminde ilaçlama tavsiye edilmemektedir. Soğutma sistemli veya sıcaklığı 10ºC altında olan depolarda zararlı bulunsa bile gelişememektedir. Bu tip depolarda herhangi bir ilaçlamaya gerek yoktur. Bu şekilde depolamanın yapılmadığı ve zararlının yoğun olduğu yerlerde depolamadan önce yumru ilaçlaması gerekebilir. Boş depo ilaçlamaları da, deponun tamamen boş olması ve ürün konulmadan gün önce ilaçlanması gerekir. Boş depoda ilaçlamaya başlamadan önce, deponun her tarafı sert bir süpürge ile iyice süpürülerek toplanan çöpler imha edilmelidir. Bütün delik ve çatlaklar gözden geçirilerek onarılmalıdır. Deponun her tarafının yüzey ölçüleri hesaplanarak, m2üzerinden önerilen ilaç miktarı kuru yer kalmayacak şekilde bütün yüzeye püskürtülmelidir.

35 Tuta absulata Tanınması: Erginleri 5-7 mm uzunluğunda olup kanat açıklığı 8-10 mm'dir. Erginde antenler iplik şeklindedir. Ön kanatlarda gümüşümsü-gri pullar ve karakteristik siyah noktalar vardır. Yumurtaları silindir şeklinde, kremsi beyaz ile sarı renklidir ve 0.35 mm uzunluğundadır. Larva siyah başlı ve gövdesi krem rengindedir. Pupa kahverengi renktedir.

36 Biyolojisi ve Zararı Dişiler ömür boyunca toplam yaklaşık yumurta bırakabilmektedir. Tuta absoluta yumurtalarını genelde yaprakların veya gövdenin altına bırakır. Yumurtalar bırakıldıktan 4-6 gün sonra açılırlar. Dört larva dönemi vardır. Larva dönemi 10–15 gün sürer. Pupa evresi toprakta, bitkideki oyuklarda veya yaprak yüzeyinde 10 günde gerçekleşir. Yaşam döngüsü 30–40 gün içinde tamamlanır. Üreme güçleri çok fazladır. Besin sıkıntısı çekmediği sürece larva diapoz sürecine girmez. Yılda 12'ye kadar döl verebilir. Erginler gece aktiftirler ve gündüzleri genelde yapraklar arasında saklanarak geçirirler. Zararlı yumurta, pupa veya ergin halde kışı geçirir. Domates yaprak oyucusu, T. absoluta kapalı veya açık domates yetiştirilen alanlarda domatesin önemli bir zararlısıdır.

37 Domatesin toprak üstünde kalan bütün kısımları ile beslenen larvası önemli zararlara neden olmaktadır. Yapraklarda, larva epidermis arasında beslenerek düzensiz büyük galeriler açar, sap içini, tomurcukları, yeşil ve olgun meyveleri oyar. Meyveye diğer hastalık etmenlerinin de bulaşmasına neden olur. T. absoluta’nın zararı % oranlarına ulaşabilir. Konukçuları: Zararlının esas konukçusu domates olup aynı zamanda patates, patlıcan, biber ve solanacea türünden bitkilere de zarar vermektedir Coğrafi Dağılımı Pek çok Güney Amerika ülkesinde 1970'ten beri bilinen bir zararlıdır. Yakın zamanda, T. absoluta Avrupa ve Akdeniz'in çeşitli bölgelerindede saptanmıştır.

38 Mücadelesi Kültürel Önlemler Fidelerin zararlı ile bulaşık olmamasına özen gösterilmelidir. Zararlı ile bulaşık yaprak, meyve ve bitkilerin üretim alanından uzaklaştırılması ve imha edilmesi gerekir Üretim alanı ve çevresinde zararlıya konukculuk edebilecek Solanaceae familyasına ait yabancıotlarla mücadele edilmesi gerekir. Zararlıların larva ve pupası tarlada kalan bitki artıklarında yaşamını sürdürebileceğinden bulaşık alanlarda hasat sonrası bitki artıklarının imha edilmesi gerekir Ürün münavebesi Solanaceae familyasına bağlı olmayan ürünlerin yetiştirilmesi Hasattan sonra derin sürüm yapılması Yetiştirme tekniğine uygun sulama ve gübreleme yapılması Sera girişlerinde çift kapı ya da üst üste binen netlerin kullanılması Serada giriş ve havalandırma açıklıklarının zararlının giremeyeceği incelikte tül ile kapatılması alınması gereken önemli kültürel önlemlerdir.

39 Fiziksel mücadele Bulaşık seralarda, bir sonraki üretim dönemi öncesi yapılacak solarizasyon toporaktaki pupaları yok etmek için kullanılan etkili bir mücadele yöntemidir. Biyolojik mücadele Doğal düşmanların korunması ve etkinliklerinin artırılması için diğer zararlılarla mücadelede kimyasal mücadeleye alternatif metotlara öncelik verilmeli şayet kimyasal mücadele gerekiyorsa doğal düşmanlara yan etkisi az olan bitki koruma ürünleri tercih edilmelidir. Zararlının yumurta ve larvalarına karşı biyolojik mücadelede Nesidiocorus tenuis (Reuter)(Hemiptera: Miridae) kullanılır. Önleyici salım dozu 0.5 adet faydalı böcek/m2(Ephestia yumurtaları ile birlikte uygulanır), Zararlı yoğunluğu az ise 1 adet böcek/m2, Zararlı yoğunluğu çok ise 5 adet /m2.

40 Örtüaltı Entegre Mücadele Programlarında Önerilen Biyolojik Mücadele EtmenleriZaralı etmenin adı Biyolojik mücadele etmeninin adı Zararlının hedef alınan dönemi Salım yoğunluğu/uygulama dozu Domates güvesi Tuta absoluta Nesidiocorus tenuis Yumurta, larva Önleyici salım dozu 0.5 adet faydalı böcek/m2(Ephestia yumurtaları ile birlikte uygulanır). Zararlı düşük yoğunlukta-1adetböcek/m2 Zararlı yüksek yoğunlukta-5adet/m2

41 Kimyasal Mücadelesi: Tuta absoluta'nın önceden etkili olarak bilinen kimyasal ilaçlara karşı direnç geliştirmiştir. Güney Amerika'da yapılan çalışmalar sentetik insektisitlerin başarısız olduklarını göstermektedir. Ayrıca, açtıkları galeriler larvaların kontakt etkili insektisitlerle temas etmesini de engellemektedir. Diğer taraftan da, kimyasal ilaçların doğal avcıları ve parazitoitleri öldürmesi, sağlık ve çevre riskleri oluşturmaları Akdeniz bölgesindeki ihracat yapan domates üreticilerine ciddi sınırlamalar getirmektedir. Bu nedenle, bu zararlının mücadelesinde acilen alternatif yöntemlere ihtiyaç duyulmaktadır. Uygun olabilecek çözümlerden biri sürdürülebilir, çevre dostu ve etkili mücadele yöntemi olan feromon tuzaklarını kullanmaktır.

42 Kimyasal mücadele Ergin çıkışını saptamak için üretim sezonunun başlangıcından itibaren serada (1 tuzak/da) eşeysel çekici tuzaklar kullanılır. Tuzaklar haftada bir kontrol edilir ve tuzakta ilk ergin görüldüğünde üretim alanının büyüklüğüne göre en az 100 bitki kontrol edilerek, bitkinin yaprak, sap, meyve ve sürgünlerinde, yumurta ve larva aranır. 100 bitkiden 3’ü yumurta ve larva ile bulaşık ise mücadeleye karar verilir. İlaçlamadan 5-6 gün sonra tekrara bitkiler kontrol edilir, gerekirse 2. Bir ilaçlama daha yapılır.

43 Familya: Cossidae (Ağaç kurtlar )Phracmacossia albida (Enginar kurdu) Tanınması: Kelebeklerin ön kanatları açık bej renginde olup üzerinde düzensiz serpiştirilmiş küçük kahverengi noktalar bulunur. Alt kanatları krem renginde, lekesiz, kenarları aynı renk saçaklıdır. Kanat açıklığı, dişilerde 55-65mm, erkeklerde 39-58mm’dir. Baş, thorax ve abdomen’in üzeri açık bej tüylerle kaplıdır. Yumurta elips şeklinde, ilk bırakıldığında krem renginde, açılacağına yakın kahverengidir. Larvalar yumurtadan çıktığında krem renginde, üzerinde enine kahverengi çizgiler bulunur. Son dönemde larva, oldukça iri ve beyaz renklidir. Pupa kızıl kahverenginde olup boyu 23-30mm arasındadır. Konukcusu: Sadece enginarda zararlı bir türdür.

44 Biyolojisi ve Zararı: Kışı enginar köklerinde, kokon içinde larva halinde geçirirler. Mart sonundan itibaren, toprak sıcaklığının 15°C’nin üzerine çıkmasıyla larvalar beslenmeye başlar. Gelişmesini tamamlayan larva, yine bitki kökleri içinde pupa olurlar. Pupa dönemi doğada Haziran ayındadır. Ergin uçuş periyodu Haziran sonu Ağustos sonu arası olup en yoğun uçuş 15 Temmuz-15 Ağustos tarihleri arasındadır. Kök boğazı ve köke yakın yerlere bırakılan yumurtalardan çıkan larvalar taze sürgün, çatlak ve memeciklerden bitkiye girerek beslenmeye başlar. Gelişme Kasım ayına kadar sürer. 9 larva dönemi vardır. Toprak ve hava sıcaklıklarının düşmeye başlaması ile kokon ören larva, kök içinde diyapoza girer. Yılda 1 döl verir.

45 Larvalar enginar kökleri içinde galeri açarak beslenir.İçinde bulundukları gözün kurumasına ve köklerin içinin oyularak çürümesine neden olurlar. İçi oyulan, gözleri körelen bitki kökü bir süre sonra çürür. Böylece 8-10 yıl ürün vermesi gereken bitki 5-6 yılda kurumaktadır. Kuruyan bitkilerin yerine yenisinin dikilip, bunların ürün vermesi ise 2-3 yılda gerçekleşmektedir. Böylece tarlada 5-7 yıllık bir ürün kaybı meydana gelmektedir. İzmir ilindeki enginar alanlarında görülmektedir.

46 Savaşı: Kültürel Önlemler: Kültürel önlem olarak yaz sonunda ayırma ve boğaz doldurma işlemleri yapılırken kesilen köklerde larva bulunduğunda bu kökler yakılarak yok edilmektedir. Bu tarladan çelik alıp, başka tarlaya dikilmemelidir. Kimyasal Savaşı: Ağustos ayı içinde veya Eylül başında bitkilerin sulanıp uyandırma işlemi yapıldıktan sonra bitkide uyanma ve özsü sirkülasyonu başladığı zaman birinci ilaçlama, bundan 15 gün sonra ikinci ilaçlama yapılır.